22 Mayıs 2019 Çarşamba

Taptuk Emre İbrahim bin Ethem Kıssası- Yunus Emre Dizisinden..

Hissesiz Kıssa Olmaz!

Sultan İbrahim bin Ethem Hazretleri, Hakk yoluna düşüp tacını, tahtını terk eylemeden evvel, tahtında oturup, gece gündüz düşünür idi. “Ya Rabbî! Şu gönlümün, kalbimin gözünü aç!” diye yakarıp durur, ama bîçare görmezdi. Bir gün tahtında uykuya daldı. Gözü uykuda içi uyanık idi. Tavandan gelen ayak sesleri duydu. Sonra onlarca kişinin ayaklarından çıkan sesler doldurdu sarayın has odasını. Sultan İbrahim bin Ethem şaşırdı kaldı. Muhafızlarına seslenmeye dahi takat bulamadı kendinde. “Bu sesler de neyin nesi? Kim bu sarayımın çatısında koşturanlar?” derken pencereden aşağı sarkan bir adam gördü. “Kimsin sen?” dedi.

Adam da cevap verdi, “Biz falanca köyün ahalisiyiz.” “İyi öyleyse de, sarayımın çatısında ne ararsınız?” Pencereden sarkan adam cevap verdi, “Kaybolan ineklerimizi ararız.” İbrahim bin Ethem şaşırdı, “Dîvâne misiniz siz? Tavanda inek mi aranır?” “Sensin dîvâne!” diye cevap verdi adam. Sen altın tahtında Hakk’ı ararsın âkil olursun da, biz senin çatında kaybolan ineklerimizi arayınca mı deli dîvâne oluruz? Tâlip olana pek güzel bir hikâye, tâlip olana pek hikmetli bir söz.

0 Comments: